Halk arasında Murt,Hambeles ve Elduran olarakta bilinen yaban mersini ülkemizin Akdeniz,Güney Anadolu ve Kardeniz bölgelerinde yabani olarak orman içleri,yol kenarları ve açık alanlarda yetiştiği gibi bahçelerde ekimi yapılarakta yetiştirilir.Boyu yaklaşık 1-3 metre arasında olup ilkbaharda beyaz renkte çiçekleri açar.Yaprakları sert ve ucu sivri üst yüzü parlak yeşil renkte yaprak altı ise daha mattır.Sonbahara doğru meyveleri oluşur yuvarlak ve üzüm tanesine benzeyen meyveler yeşil renkten olgunlaştıkça siyah renge dönüşür buruk ve kekremsi bir tadı vardır.
Gözü güçlendiröeye,göz iltihabına,şeker hastalığına,ishali kesmeye,sivilcelere,rahim ve makat sarkmalarına,saçı kuvvetlendirmeye,vücuttan toksinleri atmaya,adale ve kas ağrılarına,ur ve çıbanlara,nefes darlığı ve astıma,basura,ağız kokusuna,bel soğukluğuna,idrar yolları ve böbrek iltihabına,rahim akıntı ve iltihabına,orta kulak iltihabına,kulak ağrısına,pankreas ve karaciğer rahatsızlıklarına,bağırsak sancılarına ve felce faydalıdır.
Meyvesi taze olarak yenir,meyveler öğütülüp bal pekmez ile yenir,kompostosu yapılır,yaprakları ve çiçekleri kaynatılarak suyu içilir,lapası harici olarak sürülür,yağı harici olarak felç için sürülür.
Bazı satış mağazalarında kırmızı ve bordo renkte üzeri glikozlu ürünler kesinlikle YABAN MERSİNİ DEĞİLDİR.Kanadadan gelen glikozlanmış(şekerli)bir meyve olup kesinlikle şifasıda yoktur.
Mercan Köşk halk arasında Güve Otu,İzmir Kekiği ve Macuran Çiçeği olarakta bilinir.Ülkemizde Ege,Akdeniz ve Güney Anadolu bölgelerimizde kendiliğinden yabani olarak yetiştiği gibi kültüre edilerek bahçelerde de yetiştirilmektedir.Mercan Köşk yaklaşık 50-60 cm boyunda yaprakları taç şeklinde çiçekleri tek sap üzerinde küme halinde olup kendine has kokusu vardır.
Öksürük soğuk algınlığı,astım bronşit,sinir sistemi bozukluklarına,ruhi sıkıntılara,cinsel gücü artırmaya,adet sancılarına,balgam söktürmeye,gözü güçlendirmeye,döl yatağı tembelliğine,uykusuzluğa,kalp çarpıntısına,vücuttaki toksinleri atmaya,vücuttaki yağları eritmeye,dişleri parlatmaya,iştah açmaya ve mide bağırsak gazlarına faydalıdır.
Kaynatılıp suyu içilir,öğütülüp bal pekmez ile yenir.
Menekşe çiçeği ülkemizin her bölgesinde yabani olarak yetiştiği gibi kültüre edilerek park ve bahçelerde de yetiştirilmektedir.Birkaç çeşidi olan menekşenin gövdesi parçalı ve köşeli olup dallarının içi boştur,taç yapraklı ve sapsız olan menekşenin sapları uzun olup,üç köşeli dantel gibi 3-5 cm. büyüklüğünde kendine has kokulu çiçeği vardır.İlkbaharda açan çiçeklerinde çeşitli renkleri vardır.
Menekşe çiçeği ateş düşürmeye,soğuk algınlığına,grip ve nezleye,sinir sistemini düzene koymaya,uykusuzluğa,vücudu rahatlatmaya,vücuttaki toksinleri atmaya,öksürüğe,egzama ve kaşıntıya,cilt hastalıklarına,saçları güçlendirmeye,saçlara ışıltı ve canlılık vermeye,adale ve kas ağrılarına,bağırsak tembelliğine,idrarı artırmaya,kanı temizlemeye,rahim iltihabına,gözü güçlendirmeye ve mesane sancılarına faydalıdır.Menekşe güçlü bir antiseptik olup mikrop öldürücü özelliği vardır.
Çiçek ve yaprakları kaynatılarak suyu içilir,çiçekleri kurutulup öğütülerek bal ile karıştırılıp yenir.Suyu ile saçlar ve cilt yıkanır,yağı saç ve cilt güzelliği için kullanılır.
Melisa yaprağı halk arasında turunç otu,oğul otu,limon otu,temre otu,kovan otu,limon nanesi ve tatlı ranba isimleriylede bilinir.Ülkemizde Ege,Marmara,Akdeniz,Batı Karadeniz ve Güney Anadolu bölgelerinde rutubetli ve nemli arazilerde yetişir.Ballıbaba familyasından olan melisa otu 20-30 cm. arasında boyu,yapraklarının kenarları tırtıklı,bahar aylarında beyaz çiçek açan ve limoni kokusu olan bir bitkidir.Melisa yaprağı oğul otu ile karıştırılır ikisi farklı bitkilerdir.
Melisa yaprağı strese,mide hastalıklarına,kalp damar hastalıklarına,dıştaki yaralara,kanı sulandırmaya,yüksek tansiyona,sindirim sistemine,hazımsızlığa,baş ağrısına,ateşi düşürmeye,iştah açmaya,astım,bronşit ve nefes darlığına,hafızayı kuvvetlendirmeye,kulak ağrısına ve uykusuzluğa faydalı olup uyarıcı ve ferahlatıcı bir etkiye sahiptir.
Yaprakları,dalları ve çiçekleri kaynatılıp suyu içilir,kurusu demlenip içilir,lapası harici yaralara ve kulak ağrısında kullanılır.Kurutulup öğütülerek balla yenir,suyu ile banyo yapılır. ORİJİNAL MELİSA YAPRAĞI VİDEOSU;
Halk arasında Kutsal Ruh Otu ve Kekire olarakta bilinen melek otu ülkemizde Marmara,Trakya ve Karadeniz bölgelerinde yabani olarak yetişen maydanozgiller familyasından bir bitki olup geniş ve parçalı yapraklı bir bitkidir.Yaz aylarında sarı renkte çiçekleri vardır.Melek otunun boyu 1-2 metre arasında ve dalları uzundur.Çiçekler dalları arasında oluşup top görünümündedir.Kendisine has koku ve tadı vardır.
Melek Otu genel olarak astım,nefes darlığı,baş ağrısı,baş dönmesi,uykusuzluk,vücuda kuvvet vermeye,kanı temizlemeye,vücudu uyarmaya,göğüs ağrılarına,adet sancılarına,kasılmalara,kramplara,adale ve kas ağrılarına,mide ve bağırsak sancılarına,vücut salgı bezlerini düzenlemeye,hava yutmalarını gidermeye,kalbi kuvvetlendirmeye,cinsel gücü artırmaya ve sinir sistemine faydalıdır.Ayrıca bayanlarda göğür bakımı için ve defermasyona uğramış göğüsleri toparlamaya faydalıdır.
Yaprağı ve dalları kaynatılarak suyu içilir,lapası harici olarak ağrılı bölgelere sarılır.Kurutulup öğütülerek bal yada pekmeze karıştırılıp yenir.Suyu veya yağı ile göğüslere masaj yapılarak kullanılır.
Mazı ülkemiz genelinde ormanlarda yabani olarak yetiştiği gibi bahçe ve çit kenarlarında süs bitkisi olarakta yetiştirilen selvi familyasından,pul yapraklı ve 1-3 metra arasında boyu olan kışın yapraklarını dökmeyen bodur bir ağaç türüdür.Kendine has kokusu olan ve pütürlü meyveleri vardır.
Mazı ishali kesmeye,mide ve bağırsak ağrılarına,soğuk algınlıklarına,ateşi düşürmeye,idrar yolları hastalıklarına,rahim akıntı ve kokusuna,kalp çarpıntısına,bağırsak parazitlerini dşürmeye,basur ve şeker hastalığına faydalıdır.
Yaprakları kaynatılıp suyu içilir,suyu ile banyo yapılır,kozalakları öğütülüp su yada bal ile yutulur.
Maydanoz ülkemizin her bölgesinde tarla ve bahçelerde ekilerek yetiştirilen boyu yaklaşık 25-30 cm. büyüklüğünde yeşil parçalı yapraklı,kenarları saplı ve şemsiye biçiminde yaprakları toplu halde bulunan bir bitkidir.Ağustos ayında beyaz renkte çiçek açar ve kendine has bir kokusu ve tadı vardır.
Yemek ve salatalarda bolca kullanılan maydanoz bol miktarda C vitamini içerir.Böbrek ve idrar yolları iltihaplarına,idrar söktürmeye,zekayı geliştirmeye,uykusuzluğa,böbreklerde kum düşürmeye,kilo vermeye,ateşi düşürmeye,adet düzensizliğine,karaciğere,sarılığa,egzamaya,selülite,mazımsızlığa,romatizma siyatik ve adale ağrılarına,bel soğukluğuna,astım ve bronşite, balgam söktürmeye,zehirli böcek sokmalarına,harici ur ve şişliklere, saçları beslemeye,kan şekerini düşürmeye,gözdeki mikropları öldürmeye,anne sütünü çoğaltmaya ve ağız kokusuna faydalıdır.
Taze olarak yemek ve salatalarda yenir.Kaynatılarak suyu içilir,lapası harici olarak kullanılır,suyu ile saçlar yıkanır,yağı ile saç ve cilt bakımı yapılır.Tohumları bala karıştırılıp yenir.
Hamilelik döneminde çok fazla tüketilmemelidir düşüğe sebep olabilir.
Mayasıl otu halk arasında egzama otu,tüylü kısa mahmut,tüylü yer meşesi,bozca ot ve düret isimleriylede bilinen ve her bölgemizde yabani olarak açık arazilerde,yol kenarlarında,verimsiz kurak ve kumlu arazilerde yetişir.Gövdesi dik ve yaklaşık boyu 20-30 cm.arasında baharda mavi ve mor renklerde çiçek açan yıllık bir otsu bitkidir.Birkaç cinsi olan mayasıl otunun çiçekleri yaprakların dip kısmında açar.
Mayasıl otu ishali kesmeye,vücuda kuvvet vermeye,sinirleri yatıştırmaya,karaciğer hastalıklarına,sarılığa,ciltteki egzama ve yaralara,ateşi dürürmeye,grip ve anjine faydalıdır.
Yaprakları ve çiçekleri kaynatılarak suyu içilir,kurtulup öğütülerek bal yada pekmezle yenir.Lapası harici olarak sürülür kaynatılarak elde edilen suyu ile cilt yıkanır.
Marul ülkemizin her bölgesinde tarla ve bahçelerde ekimi yapılarak yetiştirilir.Bir kaç türü olan marul lahanagillerden olup,damarlı yapraklarının ortası sarı-beyaz dış yaprakları daha kalın koyu yeşil renkte ve hafif yağlıdır.İç yaprakları açık yeşil ve krem rengindedir.Olgunluk döneminden sonra sarı ve beyaz renklerde çiçek açıp tohuma dönüşür.
Marul vücudu nemledirip bedenin nem dengesinin korunmasında büyük fayda sağlar.Harareti ve susuzluğu giderir.Sinir sistemini düzene sokar,rahat uyumayı sağlar.Ağrı kesici,sakinleştirici,anne sütünü artırıcı ve kan yapıcı özelliği vardır.İdrar söktürmeye,meme şişlik ve ağrılarına,adet zorluğuna,mide iltihabına,baş ağrısına,şeker hastalığına,çıban ve urlara,şişlik ve ezilmelere,morluklara,cilt hastalıklarına,kaşıntılara,iştahsızlığa,ateşli hastalıklara,boğmacaya,basur memelerinin yok olmasına,adale ve kas ağrılarına faydalıdır.
Taze yaprakları yenir,kaynatılıp suyu içilir,lapası harici olarak çıbanlara,eziklere,basur memelerine sarılır,tohumları öğütülüp bal yada pekmezle yenir.
Mandalina-Citrus Nobilis Ülkemizin Ege,Akdeniz ve Güney Anadolu bölgelerinde bahçelerde yetiştirilen mandalina ağacı yaklaşık 3-5 metre boylarında,yaprakları koyu yeşil ve uçları sivri oval şekildedir.Baharda kokulu ve beyaz renkte çiçekleri açan mandalina ağacının meyveleri yaz aylarında oluşmaya başlar önceleri yeşil renkte olan meyveler kışa doğru olgunlaştıkça turuncu rengi alır.Meyveler yuvarlak sulu ve liflidir.
Mandalina mikrop öldürücü,ateş düşürücü,kanı sulandırıcı özelliklerinin yanısıra sinir sistemini düzene koymaya,kuvvet vermeye,ergenlik sivilcelerine,cildi güzelleştirmeye,soğuk algınlıklarına,romatizmaya,adale ve kas ağrılarına faydalıdır. Meyveleri taze taze yenir.Çiçeği ve yaprakları kaynatılıp suyu içilir.Çiçekleri kurutulup öğütülerek bala pekmeze karıştırılıp yenir.
Halk arasında Yeni Dünya olarakta bilinen Malta Eriği ülkemizde Akdeniz,Güney Anadolu ve Ege bölgelerimizde bahçelerde yetişitirilir.Ağacın boyu 3-5 metre arasında çiçekleri koyu kırmızı ve bordo renkte olup çok hoş bir kokusu vardır.Koyu yeşil renkteki yaprakları irice yaklaşık 10-15 cm büyüklüğünde sivri uçlu,damarlı ve etlidir.Meyveleri 3-4 cm.büyüklüğünde ve yuvarlak saplıdır.Meyveler tazeyken önce yeşil renkte olgunlaştıkça turuncu ve sarı benekli bir görüntü alır.Yumuşak ve içi iri çekirdekli olup yaz başında olgunlaşırlar.Meyvelerin kendine has bir koku ve tadı vardır.
İshali kesmeye,karaciğer hastalıklarına,karaciğeri beslemeye,astım,bronşit ve nefes darlığına,cinsel gücü artırmaya,böbrek hastalıklarına,rahim hastalıklarına,idrar ve balgam söktürmeye ve vücuda kuvvet vermeye faydalıdır.
Meyveleri taze iken yenir,kompostosu yapılır,çiçekleri kaynatılıp suyu içilir,kurutulan çiçekler öğütülüp bala karıştırılarak yenir.
Mahmude otu halk arasında Bingöz otu,kaplumbağa otu,çadır çiçeği ve tarla sarmaşığı olarakta bilinen özellikle Ege,Akdeniz ve Güney Anadolu bölgelerimizde kumlu nemli ve yumuşak topraklı arazilerde kendiliğinde yetişir.Temmuz ve Ağustos aylarında sarı ve beyaz renklerde huni şeklinde çiçekler açan sürüngen bir bitki türüdür.Yaprakları sivri uçlu beyaz ve yeşil renktedir.Beyaz ve yeşil renkte olanı kullanılır.Birde siyah renkte olanı vardır bu türü zehirli olup kesinlikle kullanılmaz.Siyah olanı daha ziyade Akdeniz bölgesinde yetişir.
Romatizma,siyatik ve adale ağrılarına,gut hastalığına,baş ağrısına,zehirli böcek sokmalarına,ciltte çıkan çıban ve yaralara,kabızlığa,safra söktürmeye ve frengi hastalığına faydalıdır.
Köklari kurutulup öğütülerek kullanılır,kökler kesilip elde edilen sütü donrularak kullanılan bitkinin yaprakları harici olarak kullanılır.
Mahlep halk arasında melem,kukulu kiraz ve endirez olarakta bilinen ve ülkemiz genelinde özelliklete Tokat ilimiz civarında daha yoğun olarak ormanlarda yabani olarak yetişen aynı zamanda bahçe ve parklarda da dikimi yapılarak yetiştirilen boyu yaklaşık 8-10 metre civarında olan bir ağaçtır.Baharda beyaz renkte çiçek açar,görünüm olarak gerek ağacı gerekse çiçeği ve meyvesi kiraza benzer esasen kirazında yabani halidir.Çiçekleri kokulu olup yaz başında oluşan meyveleri önceleri kırmızı olgunluştıkça ise siyah rengi alır.Dışı kabuklu meyvesi kiraz çekirdeği büyüklüğünde olup yaklaşık 4-5 mm. büyüklüğündedir.Beyaz krem renkte olan mahlep meyvesi hoş kokulu olup çekirdeğin iç kısmındadır.Yaz sonunda toplanarak çekirdeklerinin içinden çıkartılır.
Mahlep öğütülüp toz haline getirilerek hamur işleri,çörek ve özellikle kandil simitlerinin içine mutlaka konulur.
Vücuda kuvvet vermeye,kan şekerini düşürmeye,iştah açmaya,cinsel gücü artırmaya,balgam söktürmeye,prostat hastalığına,rahim sancılarına ve iltihaplarına,böbrek ve idrar yolları iltihabı ve astıma faydalıdır.
Çiçeği ve yaprağı kaynatılarak suyu içilir,meyveler toz haline getirilip bal yada pekmezle yenir,meyveler kaynatılıp suyu içilir,hamur işlerine katılarak yenir.
Halk arasında martımalak,çoban ekmeği ve kuş ekmeği olarakta bilinen madımak ülkemizde Karadeniz,Marmara,Trakya ve İç Anadolu bölgelerinde kendiliğinden yabani olarak boş ve nemli arazilerde,orman etekleri ve tarla kenarlarında yetiştiği gibi ekimi yapılarakta yetiştirilmektedir.Baharda pembe renkte çiçek açan madımak sürüngen bir bitkitir.Yaprakları elips şeklinde damarlı ve koyu yeşil renktedir.
Böbrek ve idrar yolları iltihabına,böbrek yetmezliğine,kum düşürmeye,şeker hastalığına,adet düzensizliğine,rahim akıntı ve iltihabına ve kokusuna,kanamayı durdurmaya,aşırı adet kanamasını azaltmaya,sinir sistemine,uykusuzluğa ve üst solunum yollarına faydalıdır.
Tazesi salata gibi yenir,tazesi yada kurusunun yemeği yapılır,kaynatılarak suyu içilir,lapası kanamayı durdurmak için kullanılır. MADIMAK VİDEOSU
Limon ülkemizde Ege,Akdeniz ve Güney Anadolu bölgelerimizde tarla ve bahçelerde yetiştirilit.Anavatanı Güney Asya ve Uzak Doğu ülkeleri olup boyu 4-6 metre civarında turunçgillerdendir.Yaprakları koyu yeşil ve ince damarlı,uzun,sivri ve dikenlidir.Baharda kokulu beyaz renkte çiçek açar.Meyveleri yumurta şeklinde olup,önce yeşil daha sonra sarı renk alır.Sonbaharda olgunlaşan meyveler sulu,ekşi bir tada sahiptir.
Safrayı söktürmeye,soğuk algınlığı,nezle ve gribe,mide üşütmelerine,ishali kesmeye,cinsel gücü artırmaya,kalp çarpıntısına,ateşi düşürmeye,kusmalara,zehirlenmelere,susuzluğu ve harareti gidermeye,damar sertliğine,adale ve kas ağrılarına,kramplara,gut hastalığına,idrar yolları iltihaplarına,sivilcelere,dişleri beyazlatmaya,tansiyonu düşürmeye,uykusuzluğa,bağırsak parazitlerine ve saçı beslemeye faydalıdır.
Sıkılarak suyu içilir,kaynatılıp suyu içilir,meyvesi yenir.Gece yatmadan önve 1 çay kaşığı limon kabuğu yerseniz çalar saat gibi sizi yedikten tam 6 saat sonra uyandırırp kalkmanızı sağlar.
Leylak ülkemizin her bölgesinde kendiliğinden yetiştiği gibi bahçe ve parklarda kültüre edilerekte yetiştirilmektedir.Boyu yaklaşık 3-8 metre arasında olan leylak baharın müjdecisi olarak bilinir.Baharda toplu ve salkım halinde mor ve beyaz renkte çiçek açar.Çiçeği hoş kokulu ve acı bir tada sahiptir.Yaprakları oval ve uçları sivridir.
Leylak çiçeği ateş düşürmeye,sıtmaya,adet düzensizliğine,gut hastalığına,toksinleri vücuttan atmaya,iştah açmaya,kramplara,mide ve bağırsak gazlarına ve adale kas ağrılarına faydalıdır.
Çiçekleri taze açmışken baharda toplanıp gölgede kurutulur.Az miktarda kaynatılıp suyu içilir,öğütülüp bal ile yenir.
Güve çiçeği olarakta bilinen lavanta Akdeniz,Ege,Marmara ve Güney Anadolu bölgelerimizde kurak ve açık arazilerde kendiliğinden yetiştiği gibi ekimi yapılarak tarla ve bahçelerdede yetiştirilmektedir.Başak şeklinde ve boyu 50-80 cm.arasında olup arpa görünümünde açık gri renkte bir bitkidir.Yaprakları çam yaprağına benzer baharda bitkinin uç kısımlarında mor ve mavi renkte çiçekleri açar.Kendine has keskin ve hoş bir kokusu vardır.
Lavantanın mikrop öldürücü özelliği çok yüksektir.İdrar söktürmeye,karaciğere,astım,bronşit ve nefes darlığına,grip ve enjine,ergenlik sivilcelerini kurutmaya,zehirli böcek sokmalarına,harici yaralara,saç dökülmelerine,kabızlığa,idrar yolları iltihabına,bağırsak parazitlerine,gut hastalığına,romatizma,siyatik ve adale ağrılarına,kekemeliğe,dil felcine,cilt güzelliğine,uykusuzluğa,kötü kokuları yok etmeye,güveleri kovmaya ve güve oluşumunu engellemeye,safra söktürmeye ve sarılığa faydalıdır.
Kaynatılarak suyu içilir,harici olarak lapası yada yağı ağrılı bölgelere sürülür.Buharına durularak cilt için bakım yapılır,sivilceli bölgeler suyu ile silinir,suyu ile saçlar yıkanır.Tohumları öğütülüp bal yada pekmeze karıştırılıp yenir. Lavantanın çiçekleri ve tohumları iyice olgunlaşmadan toplanıp güneş görmeyen bir ortamda kurutulmalıdır.
Ülkemizin her bölgesinde açık arazi ve orman içlerinde kendiliğinden yetiştiği gibi kültüre edilerek park ve bahçelerde de yetiştirilmektedir.Yaklaşık 20-40 cm arasında boyu olan lelenin bir kaç rengi olup vazo şeklinde açan çiçekleri tek sap üzerinde açar.Yumrusu soğan şeklinde yuvarlak ve ovaldir.
Lale dahili olarak kullanılmaz.Çiçeği ve yaprağının yakısı harici olarak kullanılır.Çiçekleri fitil olarak rahim ve kadın hastalıkları için kullanılır.Kapalı alanların kokusunu gidermek içinde tütsüsü yapılır. DAHİLİ OLARAK KESİNLİKLE KULLANILMAMALIDIR.
