Söğüt ağacı ülkemiin her bölgesinde dere kenarları,park bahçelerde,sulak arazilerde yetiştirilen bir ağaçtır.Boyu 5 ile 10 metre arasında olan söğüt ağacının kabukları kül renginde iç kısımları ise açık mat sarı renktedir.Yaprakları 2-3 cm. büyüklüğünde yeşil renkte damarlı ve uçları sivri olan söğüt ağacının yaprakları ve kabukları ayrı işlevler görmektedir.
Söğüt ağacı doğal antibiyotik etkiye sahiptir.Sinir sistemi bozukluklarına,astım,bronşit ve nefes darlığına,gribe,ateşi düşürmeye,siğillere,harici çıban ve urlara,romatizma,siyatik ağrılarına,kabızlığa ve harici kanamalara faydalıdır.
Kabukları ve yaprakları kaynatılıp suyu içilir,kabukları kurutulup öğütüldükten sonra bal yada pekmez ile yenir,yakılarak elde edilen külü saf zeytin yağı ile karıştırılıp ağrılı bölgelere sürülür. SÖĞÜT AĞACI VİDEOSU
Soya Fasulyesinin anavatanı Amerika kıtası olmasına karşın ülkemizde de Akdeniz,Ege,Güney Anadolu bölgelerinde sıcak iklimlerde yetiştirilmektedir.Besinde değeri çok yüksek olan Soya Fasulyesi etten fazla besleyici ve faydalı bir bitki olup bezelyeye benzeyen oval,yassı ve parlak meyvesi taze olarak fazla kullanılmaz daha siyade kurutulmuş hali tercih edilir.Et değerinde protein ihtiva eder.Çok yağlı olan meyvelerinden elde edilen yağı yemeklerde ve salatalarda kullanılmaktadır.
Başlıca faydalarını şöyle sıralayabiliriz;vücuda kuvvet vermeye kötü kolestereolü düşürmeye,damar tıkanıklıklarına,damarları açmaya,sinir sistemini düzene koymeye,cinsel gücü artırmaya,saçları kuvvetlendirmeye,yaşlanmayı geciktirmeye,saç dökülmelerine,kan akışını hızlandırmaya,hücre yenilemeye,zihin yorgunluğuna,karaciğer fonksiyonlarını düzene koymaya,cilt güzelliğine,kas geliştirmeye,adale ve kas ağrılarına faydalıdır.
Soya yağı sofralarda kullanılır,tohumlarının yemeği yapılıp yenir,tazesinin sütü elde edilip içilir,öğütülüp bal yada pekmele yenir,lapası haricen ağrılı bölgelere sarılır.
Somak halk arasında sumak,tatari,tutum,mavru,tetere,tadım,teti ve tırımlı gibi çeşitli isimlerlede bilinen ülkemizin genel olarak her bölgesinde yabani olarak yetiştiği gibi kültüre edilerek tarlalarda da yetiştirilir.Çalı görünümlü ve 3-4 metre boyunda bir bitki olup daha çok ılık ilkimleri,kurak ve güneşli bölgeleri sever.Yaz kış yapraklarını dökmez,yaprakları tüylü,kenarları tırtırtı açık yeşil ve kül rengindedir.Çiçeklerini yaz başında açar Ağustos ayından itibaren üzüm salkımı gibi mercimek büyüklüğünde meyveleri oluşur.Bu meyveler olgunlaştıkça kızar mor ve kırmızı rengi alır.Meyvelerin içi çekirdekli dışı ise şeffaf görünümlüdür.Özellikle salatalarda,mantı ve makarna yemeklerinde baharat olarak kullanıldığı gibi aşağıdaki faydalarından da yararlanılır. Sumak çok güçlü antiseptik etkiye sahip olup,iştahsızlığa,hazmı kolaylaştırmaya,şeker hastalığına,kanı sulandırmaya,ateşi düşürmeye,soğuk algınlığı ve gribe,gözü güçlendirmeye,böbrek ve idrar yolları iltihap ve kumuna,göz nezlesine,romatizma ve adale kas ağrılarına faydalıdır.
Tohumları öğütülüp yemeklerde kullanılır,kaynatılarak suyu içilir,suyu harici olarak ağrılı bölgelere sürülür,yaprakları kurutulup demlenerek çay gibi içilir.
Soğan-Allium Cepa Soğan ülkemizin her bölgesinde tarla ve bahçelerde yetiştirilen ve bir kaç türü olan temel besin kaynağı olan sebzelerdendir.Yaprakları yeşil ve kaygan,olgunlaşan yumrusu yuvarlak ve oval şeklinde olup bir kaç çeşidi vardır.Tohumları sonbaharda olgunlaşır bu tohumlar yuvarlak ve 3-4 mm. büyüklüğünde olup baş soğan bu tohumdan elde edilir.Taze yeşil soğan ise arpacık yada ıska denilen 1-2 cm. büyüklüğündeki tuhum soğandan elde edilmektedir.
Soğan gıdaların baş tacı olarak bilinir ve sofralarımızdaki hemen hemen her yemeğin içinde ve salatalarda yer alan temel gıda maddelerindendir.Binlerce yıldır her derde deva olarak kullanılan soğanın başlıca faydaları ise şunlardır;vücuttan toksinleri atmaya,cilt güzelliğine,kan pıhtılaşmasını önlemeye,akciğer ve karaciğer hastalıklarına,harici ur ve çıbanlara,kıl dönmelerine,diş etlerini beslemeye,astım bronşite,cinsel gücü artırmaya,iştah açmaya,böbrek ve idrar yolları enfeksiyonlarına,romatizma,adale ve kas ağrılarına,zihin yorgunluğuna,unutkanlığa ve vücutta hücre yenilemeye faydalıdır.
Pişirilip yemeği yapılır,sıkılarak suyu içilir,salatalarda yenir,pişirilip lapa halinde çıban ve urlara sarılır,tohumu bal yada pekmezle yenir
Sinameki ülkemizde yetişmez ana vatanı Kuzey Afrika,Hindistan,Uzakdoğu ve Arabistandır. Dağlarda ve yarı çöl topraklarda yabani olarak yetişir.Bitkinin boyu yaklaşık 3 metreye kadar çıkar.Yaprakları elips şeklinde 2-3 cm.boyunda ve ikisi üçü bir arada olur.Griye çalan açık yeşil renkte olan sinameki yaprakları ince ve narin bir yapıya sahiptir.Sonbaharda çiçek açan sinameki çalı görünümlü çok yıllık bir bitkidir.
Sinameki doğal müshil olup,hazımsızlık,bağırsak tembelliğine,karaciğeri beslemeye,kalbi güçlendirmeye,saçları kuvvetlendirmeye,saç dökülmelerine,ciltteki çatlaklara,adale kas ağrılarına,kaşıntıya ve sivilcelere faydalıdır.
Kaynatılıp suyu içilir,suyu ile saçlara friksiyon yapılır,cilt silinir,lapası ağrılı bölgelere sarılır,öğütülüp bal yada pekmeze karıştırılarak yenir. NOT:SİNAMEKİ YAPRAĞINI FAZLA TÜKETMEMEK GEREKİR,FAZLASI MİDE AĞRISI VE HALSİZLİK YAPTIĞI GİBİ BAĞIRSAK FLORASINDA TÜYCÜKLERE ZARAR VEREBİLİR.
Sinirli Ot-Folium Plantaginis Sinirli Ot halk arasında Ateş Yaprağı ve Boğa Yaprağı olarakta bilinen çok kıymetli bitkilerden birisidir.Ülkemizin her bölgesinde özellikle boş ve sulak arazilerde kendiliğinden yabani olarak yetişir.Boyu yaklaşık olarak 30-40 cm. arasında olup yaprakları dişli,derin parçalı,yatık tüylü,damarlı ve şerit halindedir.Yaprakların üzeinde başak şeklinde karabaş otunu anımsatan tohumları vardır.Mayıs ayında beyaz renkte çiçekleri açar.Sinirli otun başlıca faydaları ise şunlardır; Yaraları kapatmaya,çıban ve urları tedavi etmeye,böbrek ve idrar yolları enfeksiyonlarına,kabızlığa,kanı temizlemeye,mide yaralarına,ergenlik sivilcelerine,varise,nasırları yok etmeye,astım,bronşit ve nefes darlığına,vücutta fazla yağları eritmeye ve zayıflamaya,zehirli böcek sokmalarına,diş etlerini güçlendirmeye,ağız yaralarına ve afta,verem hastalığına ve akciğer kanamalarını durdurmaya,rahim iltihap ve akıntılarına faydalıdır.
Kaynatılıp suyu işilir,suyu ile cilt yıkanır,yemeği yapılıp yenir,lapası harici çıban,ur ve yaralara sarılır,kurutulup öğütüldükten sonra bal yada pekmeze karıştırılıp yenir. Bülent Ertunç 19.08.2014
Civan Perçemi Yağı antiiflamatuar,antiseptik,anti romatizmal,kas gevşetici,büzücü,gaz giderici ve terletici özelliklere sahip bir
yağ olmasından dolayı özellikle İskandinav ülkeleri,Çin ve Orta Asya
ülkelerinde haylice kullanılan özel ve nadide yağlardandır. Civan
Perçemi Yağı özellikle sivilceleri yok etmek,yağlı ciltlerde yağ
fazlalığını gidermek için,yara izlerini gidermek,ciltte oluşmuş ince
çizgileri azaltmak ve oluşumunu önlemek için ve özelliklede bir çok
kozmetik firması tarafından göğüs bakım ürünlerinde
kullanılmaktadır.Civan Perçemi Yağı aynı zamanda iltihap kurutucu
özelliğinden dolayı gerek göğüs ucu enfeksiyonları ve ciltte oluşan
viral enfeksiyonlarda da etkili sonuçlar vermektedir.Civan Perçemi Yağı emzirme dönemlerinde göğüs ucu çatlaklarında da kullanılabilir. Civan
Perçemi yağının keskin baharatlı ve otsu bir kokusu olup ciltte hızlı
bir şekilde emilerek deri altı tabakasına geçişi kolay olduğu için diğer
yağlarıda deri altına taşıma özelliği vardır.Civan Perçemi yağının
rengi açık sarı,berrak ve ışıltılıdır.
Örnek
Civan Perçemi Yağı bakımı:Sivilceli ve sivilce izleri için 10ml.civan
perçemi yağı,5 ml.pirinç kepeği yağı,10 ml.squalene ile karıştırılıp
temiz cilde gece yatmadan önce bakım yapılır. Kırışıklıklar için 10 ml.civan perçemi yağı,10 ml.soğuk pres üzüm çekirdeği yağı ile karıştırılıp cilde tatbik edilebilir. Göğüs bakımı için 10 ml civan perçemi yağı,10 ml soğuk pres yeşil kahve çekirdeği yağı 5 ml tarçın yağı karıştırılıp göğüslere saat yönünün tersi istikametinde bastırmadan hafif masaj yolu ile uygulanır. CİVAN PERÇEMİ VİDEOSU