Propolis en genel tanımı ile aslında doğadaki en güçlü koruyucu,
kapatıcı, temizleyici ve en güçlü antibiyotik maddedir. Direk olarak
mutlaka 2 yaşından büyük herkesin alması gerekmektedir. Sadece hasta
olduğumuzda değil hastalanmadan önce de bu mucizevi ürünü besin
öğelerimizden biri yapmalıyız. Propolis kullanmak bizi daha dinç, daha
genç, daha enerjik, daha güçlü yapar. Birçok başarılı kişinin
hayatındaki en önemli sırrı propolistir. Bunların içinde devlet
başkanları, ünlüler, bilim adamları ve akademisyenler mevcuttur.
İşçi arıların kavak, meşe, kayın, okaliptüs, akasya ve kozalaklı ağaçlar
başta olmak üzere değişik ağaç ve çalılardan toplayarak kendilerini
soğuk ve hastalıklardan korumak amacı ile kovanı kapladıkları reçinemsi
maddeye denir. Arılar propolisi kovanın iç duvarını düzgün hale
getirmek, peteklerin ağzını kapatmak ve kovanda ölen canlıları
mumyalamak amacı ile de kullanır. Propolisin bakterileri yok etme
özelliği sayesinde kovanda hayat sağlıklı bir şekilde devam eder.
Günümüzde özellikle uzak doğu ülkelerinde propolis kullanımı yaygındır
ki bir çok uzmana göre Uzakdoğulu kişilerin bağışıklık sisteminin sağlam
oluşunun, yaşam sürelerinin Avrupadaki yaş ortalamasının üzerinde
olmasının en büyük nedeni düzenli olarak propolis kullanımına bağlıdır.
Dünyadaki en güçlü koruyucu olan propolisi kendi vücudumuzu korumak,
sağlıklı bir geleceğe sahip olmak ve yaşam standartlarımızı artırmak
amacı gıda takviyesi olarak tüketmeliyiz.
Propolis toplanan bitkinin rengi ve bulunduğu bölgenin hava şartlarına
göre propolisin sarıdan siyaha kadar farklı renkte oluşması
mümkündür.15derecede sert ve kırılgan 30 derecede yumuşak ve bükülebilir
bir hal alır.
İçeriğinde; %50-55 reçine ve balsam, %20-35 bitki kaynaklı mumlar,
%10-15 eterik ve esansiyel yağlar, %2-5 polen, az miktarda organik ve
inorganik bileşikler bulunur. Başka bir bildirişe göre propoliste %46
balsam, %27 bitkisel kökenli mum ve %15 flavon ve flavonoidler
bulunmaktadır.
Antibakteriyel özelliği sayesinde propolis asırlardır çeşitli
hastalıkların iyileşmesinde de kullanılmıştır. Saflaştırarak toz haline
getirilip yada kapsül şeklinde kullanımı yaygındır.
Propolis Faydaları:
Propolis doğadaki en güçlü koruyucu, kapatıcı, temizleyici maddedir.
Öyle ki diş eti rahatsızlıkları, göz ilhitapları, vücut da oluşan
ödemler, cilt lekeleri ve akne problemleri, kanser hücresi ve ameliyat
sonrası vücutta biriken kalıntıların temizlenmesi, kanın temizlenmesi
gibi bir çok konuda tek başına kullanımda dahi çok önemli bir etken
olmuştur. Antibiyotik kullanımı yerine propolis ile tedavi gören
hastaların sayısı gün geçtikçe artmaktadır. Yaraların iyileştirilmesinde
ve bakterilerin vücuttan atılmasında, sterilize işlemlerinde propolisi
görebilirsiniz. Daha dinç olmak, daha az hasta olmak, kendimizi önceden
koruma altına almak istiyorsak mutlaka ve mutlaka propolisten
faydalanmalıyız.
Elbette ki bir çok üründe olduğu gibi bu üründe de saf olanı bulmak hiç
de kolay değil. Arımucizesi olarak sizlere bu ürünün doğalını
bulabilmeniz için buraya bakmanızı öneriyoruz.
• Mikrop kırıcı, iltihap giderici, antioksidan, immün sistemini uyarıcı
ve antikanserojenik etkilere sahiptir. Bioflavonoidler bakımından
zengindir
• Bağışıklık sistemini destekler Propolisin düzenli olarak kullanımının
sindirim ve dolaşım sisteminde ve de tüm vücuttaki patojenlere karşı
etkin bir koruma sağladığı tespit edilmiştir
• Antioksidatif etki açısından propolis diğer arı ürünleri arasında en yüksek etkiye sahiptir
• Geniş spektrumlu antibiyotik olarak nitelendirilen propolis, zararlı
bakterilerde direnç oluşturmamakta, yararlı bakterileri ise olumsuz
olarak etkilememektedir Ayrıca virüslerin enzim salgılamasını ve
çoğalmasını önleyici etkiye sahiptir
• Akne ve uçuk için haricen kullanılır
• Bademcik iltihabı, farenjit, larenjit için etkilidir
• Ağız ve boğaz mukozası sorunları için hem oral olarak hem de gargara biçiminde kullanılır
• Dişeti hastalıklarına karşı korucuyucu özelliktedir 2005 yılında Oral
Health & Preventive Dentistry dergisinde yayınlanan araştırmaya göre
propolis diş eti iltihabı veya periodontal hastalığının tedavisine
yardımcı olabilir
• Propolis ile ilgili yapılan araştırmalar bu maddenin ülserler,
iltihaplı hastalıklar ve yanıklar için olumlu etkileri olduğu sonucunu
ortaya koymuştur
• National Institutes of Health‘a göre propolis Aft ve diğer diş
yaraları ve peptik ülser için etkili bir anti-inflamatuar ajan olarak
kullanılabilir
• Japon Kanser Araştırma kurulu tarafından 1991 düzenlenen toplantıda propolisin anti-kanser
etkisiyle ilgili tebliğ sunulmuştur
• Amerika’da yapılan bir araştırmada propolisteki caffeic asit
esterlerinin bağırsaktaki kanserli hücrelerin büyümesini inhibe edici
özellikte olduğu görülmüştür
• Klinik çalışmalarlar, 30 gün boyunca günde 3 defa alınan 300 mg
propolisin hipertansiyon, damar sertliği ve koroner kalp hastalıklarının
tedavisinde yararlı olduğunu göstermektedir
• Mikroptan arındırıcı, bakteri üremesini durdurucu, iltihap giderici, mantarlara karşı etkili ve kas gevşetici etkileri vardır
•2000 yılında yayınlanan bir çalışmaya göre, propolis kremi genital herpes yaralarının iyileşmesine yardımcı olmaktadır
• Bakterilere karşı etkisi galangin, pinosembrin, kafeik asit ve ferulik
asit içeriğinden, virüslere karşı etkisi kafeik asit, kersetin ve
luteolinden, mantarlara karşı etkisi de pinobanksin, pinosembrin, kafeik
asit, benzil ester, sakuretin ve pterostilbene ‘den kaynaklanmaktadır
• Prostaglandinleri üreten enzimleri bloke edici özelliğiyle anti iltihapsal etkinliğe sahiptir
Propolisi çok çeşitli alanlarda kullanabiliriz. Şampuanımıza katıp
kepekten kurtulurken, bir yandan da diş macununa ekleyip çürüklerden
kurtulabiliriz yada su ile karıştırıp ağızdsa çalkalayarak apse ve diş
eti sorunlarından kurtulabiliriz.
Bal ile karışımında ise günlük ihtiyacımız olan enerjiyi alıp aynı
zamanda kanımızdaki bakteri ve mikropları temizleyebiliriz. Evinizde
bulunduracağınız propolis bir ecza deposundan daha etkili bir tedavi
sunacaktır sizlere.
Yapılan çalışmalarda düzenli ve sürekli olarak propolis alınması
durumunda sindirim, solunum ve dolaşım sistemindeki hastalık etmenlerini
(patojenleri) yok ettiği, internal toksinleri vücuttan attığı
saptanmıştır. Özellikle Japonya’da yapılan klinik çalışmalarda 3 ay ile 1
yıl sürekli bir şekilde alınan propolisin, çeşitli internal kanser
hücrelerinin devitalize ettiği saptanmıştır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder