Yurdumuzun ege,marmara ve karadeniz bölgelerinde kendiliğinden
yabani olarak yetişir,boyu yaklaşık 50-60cm.arasında olan bu bitkinin
gövdesi dik ve tüylü çiçekleri bahar aylarında önce kırmızı renkte olup
daha sonra mor renk alır.
Göğsü yumuşatmaya,astı,bronşite,soğuk algınlıklarına,verem ve karaciğer hastalıklarına,meme ucu çatlaklarına,harici ur ve yaralara,boğaz ve bademcik iltihabına karşı kullanılır.
Çiçekleri ve yaprakları kaynatılarak suyu içilir.Çiçeği kurutulup toz haline getirilir ve yaraların üzerine serpilir,yaprağı taze iken koparılıp suyu yaralara pansuman yapılır.Yaprağı ve çiçeği ilkbaharda toplanıp gölgede kurutulduktan sonra demlenerek içilebileceği gibi öğütülüp bala pekmeze karıştırılarakda yenilebilir.
Göğsü yumuşatmaya,astı,bronşite,soğuk algınlıklarına,verem ve karaciğer hastalıklarına,meme ucu çatlaklarına,harici ur ve yaralara,boğaz ve bademcik iltihabına karşı kullanılır.
Çiçekleri ve yaprakları kaynatılarak suyu içilir.Çiçeği kurutulup toz haline getirilir ve yaraların üzerine serpilir,yaprağı taze iken koparılıp suyu yaralara pansuman yapılır.Yaprağı ve çiçeği ilkbaharda toplanıp gölgede kurutulduktan sonra demlenerek içilebileceği gibi öğütülüp bala pekmeze karıştırılarakda yenilebilir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder